It had to stay with me by chance. After a meeting ceremony, It was forgotten between that enormous, glorious, magnificent flowers. It was the only plant. All other gracious flowers were gone. That one was left because the pot of it was heavy.
I was told.
We are going to get it later on. It can stay with you for now.
Okay. I will take care of it.
Till that time, I just care a plant once when I was at the university I fed it with tea. Amazingly, it lived years and years. We used to leave it to our neighbour for summer holidays.
That later never arrived like all the other ”laters” I started to get used to it gradually. Like love, we love gradually without noticing. When we notice that we love something or someone we damage it. I lived with that little plant without damaging it. I even bought ceramic hand made a pot for it. I love to put makeup on therefore I bought that pot for it.
I was ups and down by someone, by some people at that time. When I healed a little bit. I looked around and I saw my little plant drawn, faded. About to die. Unwilling start to talk to it. ” Please do not die. Please do not leave me like this in here all alone my dear plant” I grasped the phone and start to call my friend.
Plant, that plant
I thought it was something important. Never mind.
It is something , it is alive.
Talk to you later
I’ll call my mom she understands
Hi Mommy
My plant is dying. If I talk to it, do you think, it can come back
Yes, sure
All these years, I used to laugh that people who speak with flowers and plants on their sleeves and suddenly I become one of them. My plant becomes alive again. They were right. I am sorry. I begged it. It lived another year for me. We lived together three years happily.
After that, I got upset, sorry by some people. I bought another similar plant. I say nice word frequently. Lovely plant, sweet plant, cute plant
We live happily together…
Tesadüfen kalmıştı evde benimle. İsteme töreninden sonra giden çiceklerin arasında bir başına unutulmuştu . Gelen tek canlı çicekti. Diğer tüm görgemli, ihtişamlı buketler gitmişti. Saksısı ağır olduğu için
”Sonra alırız, şimdilik kalsın sende” dendi.
” Tamam. Ben bakarım ” dedim.
O zamana kadar sadece bir kere üniversitede bir bitkiye bakmıştım. Onu da hep çayla beslemiştik. İnanılmaz bir şekilde yaşamıştı. Yaz tatillerinde komşuya bırakmıştık her seferinde.
O sonra hiç gelmedi bir çok sonra gibi. Sonralar pek gelmez zaten. Farkında olmadan alışıp bakmaya başladım. Sevgi de zaten öyle olmaz mı? Çoğu zaman farketmeden sevmeye, özen göstermeye başlamaz mıyız.Sevildiğimizi hissettiğimizde ise, bastırıp zedeleriz. Zedelenmeden o hiç gelmeyen sonra ile yaşayıp gittik. Hatta el yapımı seramik bir saksı bile aldım. Süslenmeyi sevdiğimden kendim gibi onu da süsledim.
Birileri, biri beni al alaşağı etmişti bir ara. Dindiğim bir anda bir baktım ki boynu bükülmüş yaprakları süzülmüş. Kurumaya yüz tutmuş. Kendi kendine gidip sulanamaz ki. Birden gayri ihtiyarı olacak ki, bir baktım çicekle konuşuyorum. ” Beni böyle bırakıp nereye gidiyorsun şimdi ama olur mu? Ne olur düzel lütfen güzel çicek. Sonra telefona sarılıp birilerini aradım.
”Çicek ”dedim.
Hangi çicek?
Hani evde vardı benim hep duruyordu orada
Amaaan ben de bir şey sandım.
Ama bir şey canlı yani o da.
Bu olmadı başka biri. Annemi arayım en iyisi.
Anneciğim evdeki çicek ölüyor. Konuşsam olur mu ki?
O da canlı. Olur. Düzelir.
Yıllarca hep bıyık altından güldüğüm çiceklekle konuşan insanlardan biri olup çıkıverdim birden bire .Ve Çicek düzeldi. Haklıymışlar. Üzgünüm. Zaten onların ömrü iki yılmış. Rica ettim. Bir yıl da benim için mücadele etti. Üç yıl geçinip gittik
Arkasından birilerine içerledim gücendim hemen arkasından bir tane daha benzerinden aldım. Arada nazlatmaya devam ediyorum. Güzel çicek, tatlı çicek.
Geçinip gidiyoruz…
Comments